Bu durum, üstün kahraman sinemalarında giderek daha fazla ön plana çıkan bir tema olmaya başladı ve Pascal’ın karakteri bu mevzuyu harika bir biçimde işliyor. Marvel dünyasında kahramanlık ve fedakarlık üzere kavramlar, maddi kar ve para hırsı üzere ögelerle çatışıyor. Pascal’ın canlandırdığı karakter üzerinden yapılan bu tenkit, izleyicilere yalnızca cümbüş sunmakla kalmıyor, tıpkı vakitte günümüz dünyasında para ve gücün beşerler üzerindeki tesirini sorgulamaya davet ediyor. Bu, Marvel’ın yalnızca fantastik öğelerle değil, birebir vakitte gerçek dünya meseleleriyle da ilgilendiğini gösteriyor ve Pascal’ın bu rollerdeki ustalığı, onun yalnızca bir aksiyon yıldızı olmadığını, birebir vakitte kıymetli bildiriler taşıyan bir sanatçı olduğunu kanıtlıyor.
Marvel Sinematik Kozmosu (MCU), uzun müddettir beklenen Mister Fantastic karakteri için ülkü ismi bulmuş olabilir. John Krasinski, kenara çekil; zira Pedro Pascal, Marvel’ın en zeki ve en esnek Üstün Ailesi’ne “her babanın gücünü” getirmek için görüşmeler yapıyor.
Bu haber, Variety’nin Disney’de Marvel çöplüğünün ne kadar parlak yandığını gösteren son makalesinin akabinde ve The Marvels’ın gişede tam manasıyla çakılmasının akabinde daha düzgün bir vakitte gelemezdi. House of Mouse’un 274 milyon dolarlık başarısızlığından sonra dikkatleri öteki istikamete çekmenin bir yolunu bulmalı. Bu durumda, en çok beklenen projelerinden birinin yıldızlarını sızdırmaktan daha düzgün bir yol olabilir mi?
Pedro Pascal katiyetle olağanüstü bir aktör; lakin, itiraf etmeliyim ki, onun seçilmesi biraz hayal kırıklığı yarattı. Bir müddettir, Marvel’ın en büyük sorunu olarak parayı düşünüyordum ve en azından benim için, Pedro, bu sorunun eksiksiz bir tezahürü üzere görünüyor.
Mister Fantastic karakteri sızdırıldı! İşte o isim
Peki, Pedro Pascal’ın Marvel’ın en büyük makus adamı olarak parayı nasıl kanıtladığını inceleyelim. “Eğer tek aracınız çekiçse, her sorun bir çivi üzere görünür” diye bir kelam var. Görünen o ki Disney’in tek gerçek aracı para ve bunu son vakitlerde karışık sonuçlarla savurganca kullanıyorlar.
Marvel’ın bu sinemalara büyük ölçülerde para harcamasının asıl sorunu, belli bir noktadan sonra, bir sinemaya daha fazla para harcamanın sonunda onu daha makûs hale getirmesi. Bu blokbüster sinemalar 200 milyon dolarlık bütçelere yaklaşmaya başladığında, stüdyo için muhakkak kaybedemeyecekleri bir yatırım haline geliyorlar. Bu şişirilmiş bütçeler, projeye daha fazla para harcadıkça stüdyonun daha riskten kaçınır hale gelmesine neden olan bir ouroboros tesiri yaratıyor. Bu, sinemanın yaratıcı kararlarını post yapımda ikinci kere sorgulamalarına ve erken gösterimlerde ortalama bir “B” CinemaScore puanı almak için “güvenli” yolları seçmek emeliyle değerli yine çekimlere para dökmelerine yol açıyor.
Marvel’ın post yapımda kıymetli değişiklikler yapma muhtaçlığı, bu kadro elbiseli bireylerin sanatsal bir söz modülünden fazla, keyifle tüketilecek bir eser yapma konusunda daha fazla ilgili olduklarının ince bir hatırlatıcısı. Bu, Marvel’ın para meseleleri hakkındaki birinci noktama yol açıyor; kaynak eksikliği değil, fazlalığı: Marvel artık eskisi üzere yıldızlar yapmıyor.