Dyatlov Geçidi Nedir? Uzaylılar Mı Yaptı?
Dyatlov Geçidi Nedir? Uzaylılar Mı Yaptı?
Bu Yazıda Neler Var?
1959 Rusya’da dokuz üniversite Ural Dağlarına çıktı ve kısa bir sürede iletişimleri kesildi. Kendilerinden haber alınamadı, arama ekipleri olay yerine ulaştıklarındaysa korkunç bir manzara ile karşılaştılar. seferin başında, Igor Dyatlov isminde oldukça deneyimli bir dağcı vardı ve bütün olaya adını veren de bu dağcı. Arazi oldukça genişti ve bu gençler de sibirya soğuklarına oldukça alışkınlardı; ayrıca hepsinin dağcılık tecrübesi de vardı. Grup, planlanan yere ziyaret için öncelikle otobüs, sonra kamyon, at gibi araçlar kullanmış ardından yürüyüşe başlamıştı. sefer on kişi olarak planlanmıştı; ancak gezinin başından Yudin isimli kişi rahatsızlanarak ekipten ayrıldı ve belki de bu hayatının verdiği en doğru karardı. Böylelikle son haliyle iki kadın ve yedi erkek olarak toplamda dokuz kişi tırmanışa başladılar.
Ekibin canlı görüldüğü ve yanlarındaki kamerayla çekilen son fotoğraf.
Ekibin yanında, geziyi fotoğraflamak için fotoğraf makineleri ve her gün yazdıkları bir günlük vardı. Belirlenen tarihte, belirlenen yerlere ulaşarak kendilerince istedikleri başarıyı kazanacaklardı. Tahminlerine göre tüm bu yolculuğu zorlaştıracak etkenlerden bazıları çetin hava şartları, bol miktarda kar, rüzgar ve soğuktu.
Günlükteki Son Yazı
Her şeyin 1Şubat 1959 da başladığı tahmin ediliyor. Çünkü ekip en son 1 şubat tarihinde günlüğüne yazı yazmıştı. Bu arkadaş grubu mansi kabilesinin konuşlandığı Dead Mountain isimli dağ üzerinde kamp yapmış ardından da kendilerinden bir daha haber alınamamıştır. Ayrıca ekibin neden soğuktan ve zorlu hava koşıllarından korunmak varken ormanlık bölgede kamp kurmak yerine, dağda kamp yaptığı ise hala gizemini korumaktadır.
Planlanan her şey yolunda giderse 12 şubatta Igor bir telgraf çekmesi ve durumları hakkında haber vermesi gerekiyordu Igor arkadaşı Yudin’e birkaç gün gecikme olabileceğini söylemişti. Aradan bir hafta geçmesine rağmen haber gelmemişti dağcıların aileleri ve arkadaşları iyice endişelenmeye başlamışlardı. 20 şubat tarihinden sonra gönüllü bir grup sonunda toplandı ve 26 şubat tarihinde ekibin son kurduğu kampın yeri tespit edildi. Kamp bölgesi ve ekibin kaldıkları çadır çoktan karlar altında kalmıştı.
Gruptan bi haber olmasada onların bazı ekipmanları hala kamp bölgesinde bulunuyordu. Ayrıca yapılan araştırmalarda çadır iç taraftan bıçakla kesilmiş halde bulundu. Kamp etrafındaki izlerini takip etmeye çalışan arama ekibi, ayak izlerinin ormanlık bölgeye doğru gittiğini fark etti. Ormanlık bölgeye yaklaştıklarında ise kamp alanından yaklaşık 1.5 km kadar ileride, ilk cesetlerle karşılaştılar iki kampçı donmuş bir halde bulundu.
İlk buldukları bu iki ceset’in üzerlerinde sadece ince bir tişört, pantolon ve çorap vardı.
Ayrıca bu cesetlerin yerde, yaklaşık beş metre yüksekliğindeki ağaçta birtakım izler vardı. Biri ağaca tırmanmaya çalışmış ancak başarılı olamamış düşmüş ve ağacın dallarını kırmış.
Sonraki üç kişi ise birkaç km ileride bulundu. Onların da ayaklarında botlar ya da yanlarında herhangi bir ekipman yoktu sadece ilk bulunan cesetlerden biraz daha iyi giyinmişlerdi.
Son dört kişi ise üzerleri yaklaşık olarak üç metre karla kaplı halde bulundular. Bu dört kişinin üçünde korkunç yaralar vardı. Bir tanesinin kafa derisi soyulmuştu, diğer kişilerin vücudunda kırıklar fark edilmişti. Birinin boynu kırılmış ve bu kişilerin bazıları iç kanama geçirmişlerdi. Kadınlardan birinin dili kopartılıp gözleri oyulmuştu.
Belki de en önemli yerlerden bi tanesi bu cesetlerin üzerinde aşırı derecede radyoaktif kalıntı tespit edilmiştir. Ve yine bazı kişilerin üzerinde yeşil ve bronz lekelere de rastlanmıştır.
Bölgede başka hiçbir ayak izi bulunmuyor.
(kaynak, yediveren yay. Işıl Işık Paranormal)*
Bu Konuda İle İlgili Dört Teori:
Mansi kabilesi mi yaptı?
Bu konuda bölgede öğrenciler dışında başka ayak izinin bulunmaması bu teoriyi çürütür.
Dönemin Rusya Hükümeti Mi Yaptı?

Oleg bölgenin çok büyük olduğunu, ücra yerlerde radyasyonu fark edecek kimse olmayacağını belirtiyor. Ayrıca öğrencilerin öldüğü dönemde çok sayıda hayvan ve kuş da ölü bulunmuştu.
Bölgede yaşayanların su kuyularından su içmeleri ansızın yasaklanmış, başka bölgelerden su getirilerek halkın su ihtiyacı karşılanmıştı.
Mansi korucu Valeri, rengeyiği çobanlarının bölgeye girişinin de aynı dönemde yasaklandığını ve bölgede dört yıl boyunca avlanmaya izin verilmediğini belirtiyor.
Oleg’in şüphesini artıran bir şey daha var: Otopsi raporlarında ilk beş cesedin iç organlarından parçaların kimyasal analize gönderildiği yazıyordu. Bu organların teslim edildiği ve buzdolabına konulduğunu gösteren bir belgeyi ortaya çıkardı. Fakat kimyasal analiz sonuçları çıkar çıkmaz laboratuvara gelen bazı insanlar organları ve belgeleri götürdü.
Oleg “Sorunun gökten indiği ihtimalini reddetmiyorum” diyor ve ekliyor:
“Yani bir patlama olmuştu. Belki de askeri bir roket. Peki bu gençler neden çadırlarını içerden kesecek kadar bir aceleyle dışarı çıkmaya çalıştılar? Belki de nefes alamadıklarındandı, olabilir mi?”
Belki de zehirli roket yakıtından etkilenmişlerdi. Alçak uçuş yapan bir jetin veya ilginç, tornado benzeri bir rüzgarın öğrencileri korkutup yarı çıplak kaçışmalarına yol açtığına dair varsayımlar da var.
Bazıları da şiddetli yaraların Yeti tarafından yapıldığına inanıyor. İnsandan daha uzun ve güçlü, goril benzeri bir yaratık olduğuna inanılan Yeti senaryosuna itibar edenlerin tek kanıtı da öğrencilerden birinin kamerasında bulanık bir şekilde görülen büyük bir insan figürü.
Bugüne kadar aralarında uzaylıların kaçırması dahil 75 ayrı teori ortaya atıldı.
(kaynak, BBC)
Gerçekten ilginç ama ekibi dağlık alanda kamp yapması da gerçekten ilginç. Neyden kaçtılar Ve neden ekibin kendisi dışında başka ayak izine rastlanmadı? Bence bu bilgilerde bu büyük teoriyi çürütüyor. Peki o lekelerde neyin nesiydi? Ama dönemin hükümetinin nüfusun az olduğu bölgelerde deneyler yaptığı biliniyor. Bazı kişiler ateşleme nedeniyle görülen ateş küreleri gördükleri iddiasında bulunmuşlardır.
Uzaylılar Mı Yaptı?
Bu cesetlerin üzerinde radyoaktif kalıntılar tespit edildi uzaylıların görüldüğü iddia edilen yerlerde ve uzaylıların kaçırdığı iddia edilen kişilerde radyasyon tespit edilmiştir. Aynı şekilde uzaylıların kaçırdığı iddia edilen bazı kişilerde bronz lekeler görülmüştür. Başka bir ayrıntı da yerel halk, yerel kabileler ve o bölgedeki askeri birlikler tarafından da gökyüzünde görülen parlak ışıklar ihbar edilmiştir. ve nereden geldiği bilinmeyen bir metal parçasına ulaşılmıştır. Aylar süren araştırmalar sonucunda adli tıp uzmanları konuya hiçbir mantıklı açıklama getiremezken; bu olayların veya kazaların karşı konulamaz bir güç tarafından gerçekleştirildiği kanısına varmışlar ve bunun bir insan tarafından yapılamayacağını belirtmişlerdir.*
Doğal yollardan mı oldu?
çığdan olma ihtimali var ama az neden orman yerine dağda kamp kurdular ki öyleyse? Bence bu teori gerçekliği pek yansıtmıyor.
—————————————————————————————————————————————-
Şeytan geçidi filmi Dyatlov geçidi ile ilgili filmi izleyebilirsiniz.
İngilizceden çevrilmiştir–Şeytan Geçidi, Renny Harlin tarafından yönetilen, Vikram Weet tarafından yazılan ve başrollerini Holly Goss, Matt Stokoe, Luke Albright, Ryan Hawley ve Gemma Atkinson’ın Dyatlov Geçidi olayını araştıran Amerikalılar olarak oynadığı bir 2013 korku filmi. Bulunan görüntü tarzında çekilir. (wikipedi)
Şeytan Geçidi Özet;
1959 yılında geçen hikayede bir grup profesyonel dağcı, Ural dağlarına kamp yapmaya gider. Rus dağcılarının kısa bir süre içerisinde esrarengiz bir şekilde ölmeleri, günümüze ulaşan bir efsane olarak kalır. Hikaye günümüze gelir ve bir grup Amerikalı öğrenci, Rus dağcıların öldüğü bu bölgeye giderek olayı araştırmaya karar verirler. Yolunda başlayan yolculuk zamanla içinden çıkılmaz bir hal alır. Hava şartları son derece olumsuzdur ve tuhaf olaylar yaşanmaya başlamıştır…
Die Hard 2 ve Cliffhanger filmlerinin yönetmeni Renny Harlin’in yönetmenliğini yaptığı Şeytan Geçidi’nin (Devil’s Pass) başrollerini Gemma Atkinson, Matt Stokoe ve Richard Reid paylaşıyor.
(Beyazperde)
Bazı fotoğraflar: